Eski Oğuz destanlarındandır. İlk defa 1939 yılında Bahşılardan derlenmiştir. Destan iki kısımdan ibarettir. Nazımla nesrin içiçe olduğu ananevî Türk destanlarındandır. XVI. yüzyılda şekillenen bu destan on altı kavmin birleşmesinden ortaya çıkan Kongrat kabilesinin hayatını aksettirir. Kongrad kabilesi önceleri Aral gölü kenarında yaşıyordu. Onlar Şeybanî Han zamanında (1500) Özbekistan’ın Termez eyaletinde Baysur gölü kıyılarına, Babadağ eteklerine yerleştiler. Kongratlar bu dönemde kendilerini Özbek olarak adlandırdılar ve daha sonraları Türkmen, Karakalpak ve Kazaklara karıştılar. Onlar Aral gölü civarında yaşadıkları zaman Oğuzlarla sıkı ilişkilerde oldular. Oğuz destanları, onlar üzerinde büyük oranda etkili oldu ve onların da epik eserler çıkarmasında önemli rol oynadı. Diğer taraftan Cengiz Han İmparatorluğunun yıkılması (XV-XVI. yüzyıl) ve yerini, Altınordu ile Timur İmparatorluklarının alması sırasında Nogay, Kazak, Karakalpak, Özbek ve Kırgızların Volga ve Urallardan, Tien-shan arasındaki sahada devlet kurma çabaları, Kalmuk istilacılara karşı yapılan mücedeleler, her bir Türk boyunda millî şuur meydana getirmiş, bunun tabii sonucu olarak da destanlar vücuda getirmişlerdir. Kongratlar destan geleneklerini Özbekistan’ın güneyine Sürhanderya eyaletine aktarmışlardır. Alpamış destanı da buradan yayılmıştır.
Ebulgazi Bahadır Han, Şecere-i Türk adlı eserinde, Alpamış destanındaki bazı kahramanlara da yer vermiştir. Sözgelişi; Barçın “Karmış Bey’in kızı, Mamış Bey’in eşi” olarak tanıtılmıştır. Kabir, Sırderya kenarında Sıgnak şehrinin harabelerine yakın bir yerdedir. Özbekler, buraya, Barçın’ın Gök Kâşânesi (Kek Kasane) ismini vermiştir.
0 yorum:
Yorum Gönder