İlk olarak bir konu belirleyerek blogumun içeriğini belirledim. Blog sayfamı açıp geçiçice temayla ilk içeriklerimi ürettim. Temayı daha sonra içeriğe uygun bi hale getirmeye karar verdim ve bloguma hazır bir tema yükledim. Temada değişikler yapıp temamı tamamen Türkçe'ye çevirdim. İçeriklerime uygun göresellerle blogumu zenginleştirdim. İçerik üretmeye devam ediyorum.
25 Mart 2019 Pazartesi
21 Mart 2019 Perşembe
Siber Zorbalık
Posted on Mart 21, 2019 by Burak Türker with No comments
Günümüzde teknoloji hızla ilerlemektedir ve her geçen gün sosyal medyanın hayatımızda ki yeri giderek artmaktadır. Fakat bu gelişim zararlı insanları hayatımıza sokmakta en büyük etken olmaktadır. Teknolojinin yararlarını değil zararlarını kullanan bir çok insan maalesef ki var. Özellikle küçük yaştaki çocukların internet kullanımında ebeveynlerinin kontrolü kesinlikle olmalıdır yoksa siber zorbalığa maruz kalmaları neredeyse kaçınılmaz. Çocukların duygusal ve psikilojik olarak etkilenmelerinde ki en büyük sebeplerden biri internette yaşadıkları sorunlardan ortaya çıkmaktadır.
Siber zorbalık ; kimlik hırsızlığı , taciz , tehdit , aşağılama , hakaret etme , siber saldırı gibi suçları barındırmaktadır. Artık devletler kabul görülen bu olay hukuki süreçler çerçevesinde yapan kişileri cezalandırmaktadır.
Siber suçları bazı örnekler vererek gösterebiliriz ;
Siber zorbalık ; kimlik hırsızlığı , taciz , tehdit , aşağılama , hakaret etme , siber saldırı gibi suçları barındırmaktadır. Artık devletler kabul görülen bu olay hukuki süreçler çerçevesinde yapan kişileri cezalandırmaktadır.
Siber suçları bazı örnekler vererek gösterebiliriz ;
- Sosyal medyada birine dair görülmesi istenmeyen fotoğraflar veya mesajların yayınlanması.
- Rahatsız edici, taciz ve tehdit boyutuna ulaşan mesajların gönderilmesi.
- Birine dair parodi amacıyla sahte hesapların oluşturulması ya da gerçekçi görünen bir sahte hesap oluşturularak kişinin kendisiymiş gibi eyleme geçilmesi.
- Virüsler ve çeşitli Trojan yazılımları yardımıyla kurbanın bilgisayarlarındaki kişisel dosya, klasör ve verilere erişilmesi.
- Mesaj saldırıları ve spam gibi yöntemler kullanılarak, kişilerin rahatsız edilmeye çalışılması.
- Sözlü, yazılı veya video içerik olarak kişinin kişilik haklarına, etnik kökenine vb. özelliklerine karşı saldırılarda bulunmak.
Zekaları Zorlayan Film !
Posted on Mart 21, 2019 by Burak Türker with No comments
Chirstopher Nolan'ın 10 yıl boyunca senaryosu için uğraştığı ince eleyip sık dokuduğu zeka sınırlarını zorlayan Inception (Başlangıç) filmi hakkında bu yazımızda biraz bahsedeceğim. Nolan filmini yaparken her ayrıntısını düşünüp seyircinin zekasını zorlayarak ortaya kusursuz bir şahaeser çıkarması başlı başına bir başarı. Bu başarısını gişeye yansıtıp dünya çapında sinema sektöründe kendisinden bahsettirdi. Fakat filmde seyircileri zorlayan en büyük faktör filmi saliselerini kaçırmadan pür dikkat izletmesi.
Filmin konusu ; Dom Cobb ( Leonardo DiCaprio) yetenekli bir hırsızdır. Dom bu hünerlerini insanların bilinçaltında en savunmasız yer olan rüyalarında göstermektedir. Fakat bu hünerleri Dom'u uluslararası bir suçlu yapmaktadır ve bu yüzden hayatta ki her şeyini kaybetmiştir. Dom'a hayatını kurtarması için bir teklif sunulur ve bütün olay burada başlar.
Film bahsettiğimiz üzere bir o kadar güzel olmasına rağmen seyircileri zorlayan bir film olmuştur.Filmin sonu hala kimse tarafından çözülememiştir ve Nolan bunu gizli olarak tutmaktadır. Filmde kullanılan karakterler film yapımında kullanılan kişileri temsil etmektedir. Ayrıca Nolan filminde bilgisayar efektleri bile kullanmamıştır. Her sahne doğal ve efektsiz olarak yapılmıştır. Sadece çok gerekli görüşüğü doğla olarak yapılamaycak yerlerde efekt kullanılmıştır. Bu tür bir film için olumsuz yönde bir eleştiri yapmak Nolan'a saygısızlık olur. Böylesine eşsiz ve benzersiz bir baş yapıtı sorgulamak bile bence Nolan'a haksızlık olur.
17 Mart 2019 Pazar
Yenilendik !
Posted on Mart 17, 2019 by Burak Türker with No comments
Blogumuz yeni tasarımıyla görünüşüyle tekrardan yayında daha güzel bir hizmet ve kalite için sayfamızı güncelledik.
Mitolojist yaklaşımımızı sayfamıza da ekledik. Yenilikler için takip etmeye devam edin.
4 Mart 2019 Pazartesi
Kötülerin Tanrısı Erlik Han
Posted on Mart 04, 2019 by Burak Türker with No comments
Günümüzde "kötü cin" olarak kullanılan bir tür cin olmasına rağmen kötülüğü simgeleyen bir tanrı ruhudur. Altayların bir yaradılış efsanesine göre Erlik Han, dünyanın yaradılışında Tengri'ye karşı fenalık yapmış ve Tengri onu ceza olarak yeraltı âleminin efendisi yapmıştır. Erlik Han, yeraltı Âleminin en alt katında yeşil demirden bir sarayda, gümüşten bir tahtın üzerinde oturur. Orada kendine koyu kırmızı parlayan ve çok az ışık veren bir güneş yaratmıştır. Emirinde dokuz semerli boğası vardır.
Erlik Han lanetlenmiştir, Tanrı [Ülgen] ve yarattığı karada dokuz dallı çam ağacının dokuz dalından kendi halkını türetir. Erlik bu halk benim olsun der tanrıya.tanrı da ona git kendi halkını kendin bul deyip Erlik'i geri çevirir. Tanrının halkının bu agacın yalnız doğuya bakan 5 dalından istifade etmelerine izin verilmiştir. Kalan dört dal yasaklamıştır. Erlik gidip bu halkı baştan çıkarır. Erkek olan Törüngey ile dişi olan Eje, Erlik'in şu sözüne kanarlar "Bu dört dal aslında size yasak değildir, meyveleri de pek tatlıdır. Dilediğinizce yiyin." Erlik sonra ağaca bekçi bulunan yılan uyurken ağzına girer ve ağaca çıkar, Ece'ye müsaade ettiğini söyler. Bunun üstüne Ece meyveden yer, Törüngey'in de agzına sürer. Tanrı durumu fark eder ve Erlik'i yer altına gönderir. Eje'ye "Sen benim sözümü tutmadın bundan sonra gebe kalasın ve doğum sancıları çekesin" der. Yılana "Sen benim sözümü tutmadın, bundan böyle Şeytan diye bilinesin, herkes seni ezmeye öldürmeye çalışsın" der. Törüngeye "Sen benim sözümü tutmadın, 9 kızın 9 oğlun olacak ve hepsinden sen sorumlu olacaksın, insan neslini sen çoğaltacaksın"der. "Hepinizi hanemden kovuyorum, dünyaya gönderiyorum, burda sizi ben beslerdim, ben korurdum, artık kendinizi besleyip koruyacaksınız, bir daha da sesimi duymayacaksınız" diye ekler. Böylece Erlik insanoğluna ilk kötülüğünü etmiş olur.
Erlik; sağlam gövdeli, atletik yapılı yaşlı bir varlık olarak düşünülür. Gözleri, kaşları kara renklidir. Çatal sakalı dizlerine değin uzanmıştır. Yaban domuzunun azı dişlerine benzeyen bıyığı kulakları üzerine yerleşmiştir. Kara ve kıvırcık saçlıdır. Çenesi tokmağa, boynuzları ağaç köklerine benzer. Kana benzer parlak yüzlü Erlik'in, kara demirden kılıcı ve kalkanı vardır. Bineği kara at ya da kara boğadır (belki de öküz). Erklig Kan, Eski Uygur sanatında boğa ya da öküze binmiş olarak tasvir edilmiştir.
Kötülüklerin kaynağıdır. Yeraltında yaşar. Saçları, gözleri ve kaşları ile atı karadır. Çatal (çiftli) sakalı dizlerine kadar uzamıştır. Boynuzları ağaç köklerine, bıyıkları yaban domuzunun dişlerine benzer. Yatağı kunduz derisindendir. Kadehi insan kafatasındandır. Kamçısı karayılandandır. Körüğü, çekici ve örsü vardır. Dokuz oğlu ile dokuz kızı vardır. Çenesi tokmak gibidir. Eyerlenmiş dokuz boğası vardır. Gümüş bir tahtı vardır. Yeraltında demir sarayında yaşar. Yassı demirden bir kalkanı bulunur. Kılıcı geniş ağızlı bir paladır. İhtiyar ve çirkin bir görüntüye sahiptir. Kara renkle simgelenir. Kendisine kara at kurban edilir. Kayra Han ilk önce bir varlık yaratmış onun aracılığı ile de yeryüzünü, dağları, vadileri meydana getirmiştir. Bu varlığın kendisine baş kaldırması üzerine, ona “Erlik” adını vererek ışık evreninden yeraltına atmış, ayrıca yerden dokuz dallı bir ağaç büyüterek her dalında değişik bir cins insan yaratmıştır. Sonsuz suların içinden toprak (balçık) çıkarma görevi ona verilmiş fakat Erlik yeryüzü yaratılırken ağzında kendisi için bir parça toprak saklamış fakat bu yaptığı anlaşılınca cezalandırılmıştır.Bazı yaratılış efsanelerinde cezalandırılan canlı ördektir. Suyun altından çıkardığı toprağı ağzında saklamıştır. Macar efsanelerinde Aran Ata ördeğin bacaklarını kırdığı için paytak kalmıştır. Macar mitolojisinde Erlik’e eşdeğer olan Ördög’ün adının Ördek sözcüğüne benzemesi de bu bakımdan ilgi çekicidir. Evenk mitolojisinde ise cezalandırılan canlı köpektir. Bu ceza nedeniyle kıllı ve kirlidir. Erlik bilgisiz, yıkıcıdır. Düzen ve barış istemez. Huzura karşıdır, yeryüzünü karıştırmak ister. Sonsuz karanlıkların içinde yaşar. İradesi yoktur. İradesizliği simgeler. Affedilir fakat hemen ardından kötülüğe dalar. Evrenin başlangıcında yalnızca Ülgen ve Erlik vardır. Kaz ve kuğu kılığına girerek sonsuz suyun üzerinde uçarlar. Kayra Han ise evrenden önce de mevcuttur. İki köpeğinin adı Kazar ve Pazar’dır. Yeraltındaki ırmağın kenarında, yüksek bir dağın eteğinde kırk köşeli taş evinde yaşar. Çelik mızrak şeklinde bir tılsımı vardır. Bir insanın eline geçtiğinde ölümcül bir silah olur. Tüm düşmanları yok eder. Gözkapakları bir karış, saçları dimdik, yüzü kan gibi kırmızıdır. Bıyığı kıvrılarak kulağına asılmıştır. Vücudu yılanlarla kaplıdır. Domuz boynuzlu öküzünün sırtında yolculuk yapar. Kızlarının hiçbirinin adı yoktur. Kötü ruhların tamamı onun egemenliği altındadır. Pora Ninci ve Kara Ninci adlı iki yardımcısı vardır. Gökten kovulduğunda yardımcı ve hizmetkarları da onunla birlikte yere dökülmüştür. O hızla toprağın altına saplanmışlardır. Erliğin gelişiyle aleme aniden karanlık çöker, rüzgar eser, fırtına kopar, yer sarsılır. Yeraltını kara bir güneşle aydınlatır. 1980 yılında Moğolistanda bulunan bir dinozora Erlik ismine istinaden Erlikosaurus adı verilmiştir.
Ak Ana
Posted on Mart 04, 2019 by Burak Türker with No comments
Henüz hiçbir şey yaratılmamışken ve yalnızca uçsuz bucaksız bir su varken, sonsuz sulardan çıkarak, Tanrı Ülgen’e yaratma ilhamını vererek sulara tekrar dalmıştır. Işıktan (cisimsel olmayan) bir bedeni vardır. Başında gücü simgeleyen ve taca benzeyen zarif boynuzları bulunur. Alt kısmında denizkızı gibi çok uzun bir balık kuyruğu bulunur. Kuyruğu hafif maviye çalan bir renktedir. Etrafında denizyıldızları dolaşır. Hayatın başlangıcına dair ne varsa hepsine ruh vererek yaşam döngüsünü başlatmıştır. Akdeniz’de yaşar. Bazı söylencelerde, geyik şekline giren Su Ana ile Göktürklerin Atası evlenmiştir. Çeşitli söylencelerde hep denizden çıkan varlık bir geyik olarak betimlenir. Beyaz renk suyu ve temizliği simgeler. Yakutçadaki Ürüng sözcüğü beyaz ve gümüş demektir. Ürüng bu dilde Ayığsıt Hanım için bir sıfat olarak da kullanılır. Moğolcada Ehe Üreng olarak bilinir. Moğollara göre Ekhe Hatun, derinliklerden gelen çamuru bir kaplumbağanın sırtına koyarak yeryüzünü yaratmıştır.Yakutlardaki Aha adlı ırmak tanrıçası ve Anadoludaki Aka adı verilen Ana Tanrıça ile de ilgilidir.
İyiliklerin Tanrısı Ülgen
Posted on Mart 04, 2019 by Burak Türker with No comments
Türk ve Altay mitolojisinde İyilik Tanrısıdır. Ülken (Ülgön) Han ve Moğolcada Ulgan Han. Göğün 16. katında yaşar. Kayra Han’ın oğludur. Türk mitolojisinde Türklerin iyilik tanrısıdır. Kayra Han’ın oğludur. Altın Dağ’da, altın kapısı olan altın bir sarayda yaşar. Altın bir taht üzerinde oturur. Kayra Han’dan sonra ikinci derecede öneme sahiptir. Gök cisimlerini yönetir. Göksel ve meteorolojik olayların ilk kaynağıdır. Biri ak, diğeri kara iki taşla gelerek (veya Korbolko Kuşu ile bu taşları göndererek) insanlara ateş yakmayı öğretmiştir. İyilik yapmayı sever. Uzun saçları vardır. Yanında büyük bir kalkanı bulunur. Elinde yıldırımlar gönderen bir yayı vardır. Yıldırımlar ve şimşekler onun silahıdır. Yıldırımla vurduğu yer kutsallık kazanır. Yedi oğlu ve yedi kızı vardır. Gökçe (mavi) renk ile simgelenir. Göğün hakimidir. Dünyayı taşımaları veya destek olmaları için üç tane balık yaratmıştır. Elindeki topuzu, yaşam ağacının köklerine benzer ve öylesine dallı budaklıdır. Bildiğimiz Güneş, Ay ve yıldızlardan (tüm gök nesnelerinden) çok uzakta yaşar. Biri sağında ve diğeri solunda iki ak Güneş bulunur. Bu gök nesnelerinin her biri kendisine ulaşmak isteyen şaman için bir engeldir. En güçlü şaman bile en fazla Altınkazık (Kutup) Yıldızına kadar ulaşabilir. Daha öteye gidemez. Betimlenirken ak, parlak, gürültücü (künürtçi), yakıcı (küygekçi), şimşekçi (yalgınçı) gibi sıfatlar kullanılır. Ezeli ve ebedi kabul edilir. Evrenin başlangıcında yalnızca Ülgen ve Erlik vardır. Kaz ve kuğu kılığına girerek sonsuz suyun üzerinde uçarlar. Tanrı Ülgen Erlik’den daha güçlüdür. Erlik’in yaptığı hileleri anlamakta ve onu cezalandırmaktadır. Kayra Han ise evrenden önce de mevcuttur. Yaşlı ve bilge bir görünüm ile tasvir edilir. Üç, altı, dokuz ya da 12 yılda bir görkemli törenler yapılarak kendisine beyaz kısrak kurban edilir. Üç börkü (başlığı) vardır, uzun sakallıdır. Aslında çoğu zaman bir karısından bahsedilmediği halde birkaç yerde eşinin adı “Taz Hanım” (Kel Hanım)’dır. Bindiği hayvan da Kelke adlı kel bir öküzdür.
Tanrıların Tanrısı Kayra Han !
Posted on Mart 04, 2019 by Burak Türker with No comments
Kayra Han |
Mutlak üstünlüğü vardır. Göğün 17. katında oturur.Diğer bütün Tanrıları da o yaratmıştır. Bu anlamda diğer Tanrıların kendisiyle kıyaslandığında, emirlerini yerine getiren veya verdiği görevleri yineleyen birer melek konumunda olduğu yaklaşımı yanlış olmayacaktır. Ancak İslam öncesi Türk kültüründe melek veya benzeri bir kavram yer almaz. Bu sonuca yalnızca kıyaslama yapılarak ulaşılabilir. Evrenin yazgısını belirler. İyilik yönü ağır basar. Eliade’ya göre Kara Han dünyanın yaradılışı ve sonu gibi konularda daima ön plandadır .Kara-Han yeryüzünü yarattıktan sonra dokuz dallı bir çam diker ve 16. kata oğlu Ülgen’i oturtur. Kara-Han, dokuz kişinin bu dallardan türemesini, dokuz ulusunda buradan meydana gelmesini ister. Kara-Han, insanoğlunun “ata” ve “ana”sıdır.Altaylılar'ın yanı sıra Ostyaklar ve Yakutlar gibi bazı Sibiryalı toplumların mitolojilerinde yüksek derecede bir tanrı olarak saygı duyulur. Altayların yaratılış efsanesinde dünyanın yaratıcısı olarak gösterilir. Kayra Han bu efsanede ayrıca tüm Gök Tengricilikte yeraltı aleminin tanrısı olarak tanılan Erlik Han'a ceza olarak yeraltı aleminin tanrısı olma görevini verir. Bazen babası Gök Tengri ile eşdeğer tutulur.Ülgen, Yer Tengri, Mergen ve Kızagan adlı dört oğlu vardır. Eski kaynaklarda verilen bilgilere göre Ülgen, iyilik ve bağışlayıcılığını yani merhametini; Kızagan, intikamını ve cezasını yani öfkesini; Mergen ise bilgelik ve hikmetini yani aklını temsil ederler. Görkemli bir varlığa sahiptir. Somut nitelemeler pek fazla yapılmamış ancak soyut yönü üzerinde daha çok durulmuştur. Ana ve Ata olarak (hem eril hem dişil, yani nötr olarak) tanımlandığı kaynaklar mevcuttur. İnsan biçimli olarak pek fazla tasvir edilmez. Kışı yeryüzünde yazı gökyüzünde geçirir. Değişik renklerde yıldırım çaktırır. Onun yıldırımına çarpılan kişi şaman olur. Bazı batılı kaynaklarda Kuara (Kuğara) olarak geçer. Bu takdirde Urartulardaki Kuera ile bağlantılı görünmektedir. Bulgarlarda da bu isimle rastlanır. Kuğara (Koğara)’nın Kayra Han ile farklı Tanrılar olduğunu öne süren görüşler de vardır.
Ayrıca Kayra Han ile Kara Han aynı kişi olarak nitelense de bu durum ses bilimsel ama yaygın bir yanlışlıktır. Çünkü Kara sözcüğü içerisinde daha çok olumsuz anlamlar barındırır. Kara Han farklı bir mitolojik kişiliktir (Oğuz Han’ın babasıdır). Kara Han ile karıştırılmamalıdır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)